CihadDârul Harb FetvalarıHalifelik-KazaSual & Cevâb

Günümüzde Cihâd varmıdır? Yâhud Bugün Cihâd Hükmü Ortadan Kalkmış Mıdır?

Suâl:

Günümüzde Cihâd var mıdır? Yâhud bugün Cihâd hükmü ortadan kalkmış mıdır?

Cevâb:

Tüm siyer ulemâsı ittifak etmiştir ki; cihâd, kuvvetli ve tâlimli ordusu olan halife-i müslimînin idâresindeki bir Dâru’l islâm devletinin varlığı ile mümkündür. Hükmü ise ortadan kalkmayıp kıyâmete kadar devam eder. Lâkin dâru’l islâmın varlığına yâhud yokluğuna veyâhud dâru’l islam olsa dahi kuvveti nispetine göre mânâsı ve tatbîk sahâsı değişebilir.

Hâşiye:

İ‘lâ-yi Kalimetullâh davâsı için yapılan cihâdın, 1 dâru’l islâm devletinin varlığı yâni en büyük şartı hâsıl olmadığından sebeb can ve mal ile yapılan harb mânâsı bugün ortadan kalkmıştır.  Rasûlullâh efendimiz “Müşriklere karşı mallarınız, nefisleriniz ve dillerinizle cihâd edin” (1) emrine istinâden maldan kasdı, İslâm devletinin varlığında canı ile hizmet, “nefisleriniz”  ve  “dillerinizden” kasdı ise “hâl” ile başkalarına numûne teşkil ederek,  İslâm devletinin olmadığı vakit gücünün yettiği nispette emr-i ma’rufdur. Bunun delîli ise yine Rasûlullâh efendimizin kendisidir.

Zirâ Mekke devri, dâru’l harbde yaşayan Müslîmlerin nasıl hareket edeceğine dâir en mühim numunedir!

O (Sallallâhu ‘aleyhi vessellem) Mekke devrinde evvela kaliteli bir cemiyyet vücûda getirmiş. Hz. Ömer’in (Radıyallâhu anh) içinde olmasına rağmen müşrikler nazarında kuvvet kesbedemediğinden daha büyük bir zarar olmasın için 1 taş dahi attırmamış, müşriklerin zulümlerine karşı sabretmesi ve onlara karşı yumuşak davranması (sulh) emrolunmuştur. (2) Hicretin akabinde Medine’de İslâm devletini vücûda getirdikten ve cihâd edecek 1 ordu teşkil etmesinin akabinde harb emri (3) verilmiş ve başta Mekke’nin fethi olmak üzre dâru’l islâm eliyle daha nice fetihler müyesser olmuştur.

Eğer bugün, halife-i müslimîn idâresinde kuvveti küffâra galebe çalan 1 dâru’l İslâm olmamasına rağmen, herhangi bir dârul harb beldesindeki cemaatin, grubun yâhud topluluğun harbi, kat’i surette cihâd değildir! Bu ancak Rasûlullâh’ın (Sallallâhu ‘aleyhi vessellem) emrine muhâlefet eden fâsık bir topluluktur ki;  Ne‘ūẕu bi’llāh  neticesinde müslîmlerin canlarına ve mallarına zarar getirir vaziyyetine düçar eder olmasın!

 

Dip Notlar

(1) , III, 124; Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 17
(2) “Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla en güzel şekilde tartış; doğrusu Rabbin, kendi yolundan sapanları daha iyi bilir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilir.” en-Nahl 16/125
(3) “Haksızlığa uğratılarak kendilerine harb açılan kimselerin karşı koyup harb etmesine izin verilmiştir. Allah onlara yardım etmeğe elbette Kadir’dir.” el-Hâc 22/39

İLYÂS C. YILDIZ

İslâm Devletler Hukūḳu

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu