Dârul Harb FetvalarıDarul İslamMezhepReddiye

Ebûbekir Sifil’in Dârul-İslâm-Dâru’l-harb Mes’elesine Dâir Görüşlerinin İbtâli

S İ F İ L’ İ N    R E D D İ   – 1 

EBÛBEKİR SİFİL’İN DÂRU’L-İSLÂM-DÂRU’L-HARB MES’ELESİNE DÂİR  GÖRÜŞLERİNİN İBTÂLİ

       “[…] Birtakım cemâatler: “Türkiye dâru’l-harbdir; Dolayısıyle Türkiye’de cum’a namâzı kılmak farz değildir ve fâiz almak caizdir” diyorlar. Türkiye dâru’l-harb midir?”

Şeklindeki suâle cevâben:

       “[…] Arkadaşlar! Dâru’l-İslâm dâru’l-harb taksîminde fukahâ farklı husūsları dikkate almışlar. İmâm Şâfiî’ye – Aleyhi’r-rahme – bakarsanız bir beldede İslam hâkim oldukdan sonra o belde [] küfür hakimiyyetine girse bile orası daru’l-harb olmaz. 1 kerre daru’l-İslam olan bir yer [ülke] bir daha daru’l-harb olmaz; ilâ-nihâye dâru’l-İslâmdır.

       Dolayısıyle İmâm Şafiî’ye- Aleyhi’r-rahme – göre Türkiye daru’l-İslâmdır” demekdedir. [1]

        Fî’l-hakîka Şâfiî Amelî Mezhebi Ser-imâmı Muhammed bin İdris eş-Şafiî hazretlerinin – Aleyhi’r-rahme – vardığı hükümlere göre: Bir ülke (nizâmının ve/veyâhūd kânūn-ı esâsîsinin şerîat-ı Muhammediyye esâs alınıp, ona münâsib bir şekilde teşkîl ve icrâ’ edilmesiyle) dâru’l-İslâm olunca (İmâm Şâfiî’ye mahsūs 2’li telakkiye binâ’en) emvâlde bir el değişdirme mevzū’-ı bahis değil ise hem mülkiyyet hukūku îtibariyle hem de nizâmının ve/veyâhūd kânûn-ı esâsîsinin şerîat-ı Muhammediyye esâs alınıp, ona münâsib bir şekilde teşkîli ve icrâ’sı ibtâl edilerek yerine gayr-i şer’î nizâm/kanūnlar ikâme edilmesi/edilmeleri sebebiyle siyâseten dâru’l-harb olur.

Dolayısıyle Türkiye  İmâm Şâfiî hazretlerinin – Aleyhi’r-rahme – vardığı hükümlere göre sūret-i kat’iyyede (hem mülkiyyet hukūku hem de siyâset îtibâriyle) dâru’l-harbdir!

        Zîrâ, Türkiye’de, Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye’nin yıkılmasından sonra aslâ ve kat’a emvâlde bir el değişdirme mevzū’-ı bahis olmamakla birlikde T.C. (Türkiye Cumhūriyyeti) bir İslâm devleti olarak te’sîs edilmiş olsa bile bi’l-âhıre nizâmın ve/veyahūd kânūn-ı esâsînin şerîat-ı Muhammediyye esâs alınıp, ona münâsib bir şekilde teşkîli ve icrâ’sı ibtâl edilerek yerine gayr-i şer’î nizâm/kanūnlar ikâme edilmişdir/edilmişlerdir.

       Mezkûr süâle cevâben dediklerinin devâmında ise, kendine tevcîh edilen ayni mânâdaki başka bir süâle verdiği:

       “Türkiye’nin durumuna [hâline] gelince, Hanefî imâmlarının tercîhi doğrultusunda [istikâmetinde] dâru’l-harb olduğunun söylenmesi yanlış olmaz.” [2]

Şeklindeki cevâba bir tezâdd-ı tâmm teşkîl eden bir şekilde diyor ki: 

       “Hanefî [Amelî] Mezhebi’ne göre değişik kriterler var:

       Daru’l-harbe bitişik olmak… Küfür ahkâmıyle idâre ediliyor olmak… Müslümânların emniyyet içinde olmamaları…” vesâire gibi [?].

       [Dolayısıyle] Hanefî [Amelî] Mezhebi’ne göre de Türkiye daru’l-harbdir diyemeyiz.” [3]

       Fî’l-hakîka Hanefî Amelî Mezhebî imâmlarından Muhammed eş-Şeybânî ve Ebû Yûsuf hazarâtının -Radıya’llâhu anhüm ecmaîn- vardıkları hükme göre: Bir ülkenin nizâmı ve/veyahūd kânûn-ı esâsîsi şerîat-ı Muhammediyye esâs alınıp, ona münâsib bir şekilde teşkîl ve icrâ’ edildiği ândan îtibaren o ülkenin dâru’l-İslâm olması ile kıyâs sūretiyle dâru’l-İslâmın nizâmından şerîat-ı Muhammediyye’nin hakimiyyetini ve/veyahūd hakksız yere adam öldürenin öldürülmesi (Kısâs) ve hırsızlık yapanın elinin kesilmesi (Hadd-i sirkat) gibi cân ve mâl emniyyetini sağlayan kânûnların kânûn-ı esâsîsinden çıkarılıp, ibtal etme vücûda gelmesi hâlinde işbu dâru’l-İslâm dâru’l-harbe tehavvül eder.

       Hanefî Amelî Mezhebi Ser-imâmı Ebû Hanîfe hazretlerinin – Aleyhi’r-rahme – vardığı hükme göre ise: (nizâmı ve/veyahūd kânûn-ıesâsîsi şerîat-ı Muhammediyye esâs alınıp, ona münâsib bir şekilde teşkîl ve icra’ edilen ülke olan) Dâru’l-İslam şu;

       1- Kânûn-ı esâsînin şerîat-ı Muhammediyye esâs alınıp, ona münâsib bir şekilde teşkîl ve icrâ’ edilmesi nihâyete erip, gerek kânûn-ı esâsînin gayr-i şer’î kânûnlardan müteşekkil olması gerekse nizâmın şerîat-ı Muhammediyye’nin hâkimiyyeti altında olmaması.

       2- Dâru’l-harbe bitişik olmak.

       3- Hakksız yere adam öldürenin öldürülmesi (Kısâs) ve hırsızlık yapanın elinin kesilmesi (Hadd-i sirkat) gibi cân ve mâl emniyyetini sağlayan kânûnların kanûn-ı esâsîden çıkarılıp, ibtâl edilmeleri veyahūd şerîat-ı Muhammediyye’nin hakimiyyeti altındaki nizâmın sağladığı câne ve mâl emniyyetinin 1 kez dahi inkıtâa uğraması netîcesinde vücûd bulan fesh-i emân.

       Şekillerindeki şartların 3’ünün de ayni zamân zarfında vücûd bulmasıyle dâru’l-harbe tehavvül eder.

       Dolayısıyle Türkiye Hanefî Amelî Mezhebî’ne göre de sūret-i kat’iyyede dâru’l-harbdir!

       Zîrâ, Türkiye’de, “Devletin dîni İslâmdır” şeklindeki kânūn mâddesinin yerine laikliğin ikâme edilmesiyle şerîat-ı Muhammediyye aşikâr bir şekilde ilgâ’ edilince kısâs ve hadd-i sirkat gibi cân ve mâl emniyyetini sağlayan kanûnların zâil olmaları sebebiyle cân ve mâl emniyyeti kalmamış ve Türkiye Ermenistan, Gürcistan, Yunanistan ile Bulgaristan isimli dûru’l-harbe bitişikdir.

       Ebûbekir Sifil, “Hanefî [Amelî] Mezhebi’ne göre” demekle Ebû Hanîfe hazretlerinin  – Aleyhi-r-rahme – serd eylediği mezkûr 3 şartı ilmî bir rikkatsizlik eseri Hanefî Amelî Mezhebi’ne isnâd etmek sūretiyle umûmîleşdirerek Türkiye’de mevzū’-ı bahis 3 şartın (en âzından 2’sinin) vücûd bulmadığının kendince isbâtı sadedinde mezkûr süâlin cevâbı içinde süâl-cevâb şeklinde:

       “Müslimânlar Türkiye’de emniyyet içinde midirler? Evet” demekdedir. [4]

       Fî’l-hakîka müslimler Türkiye’de T.C’nin kanūn-ı esâsîsinde cân ve mâl emniyyetini sağlayan kısâs ve hadd-i sirkat gibi kanūnların mâdûm olmaları sebebiyle aslâ ve kat’â emniyyet içinde değildirler!

       Mezkûr lakırdının devâmında ise ayni şekilde:

       “Üzerimize hâkim olan hukūk sistemi 100’de 100 küfürdür diyebilirmiyiz? Diyemeyiz. Evet, mevcûd hukūk sistemi içerisinde İslâm ahkâmıyle örtüşmeyen kânûnlar var. Bu hakîkat amma örtüşen kânūnlar da var” demekdedir. [5]

       Fî’l-hakîka bir kânūnun şer’î olabilmesi için vâzı’-ı kânūn kimselerce mensûb bulundukları ülkenin nizâmına ve/veyâhūd kanūn-ı esâsîne istinâd etmek sūretiyle şerîat-ı Muhammediyye’yi esâs ittihâz ve ona muvâfık bir şekilde teşkîl etmeleri mutlak şartdır.

        Hâl bu ki T.C.’nin kânûn-ı esâsîsinde apaçık bir şekilde dînî olan herhangi bir kâideyi kânûnlaşdırmak sūret-i kat’iyyede memnû’ kılınmışdır. 

       İmdi. Türkiye’deki hâkim hukūk sistemi şerîat-ı Muhammediyye’nin reddi mânâsındaki küllî bir küfürdür!

D i P  N O T L A R

[1]     https://www.youtube.com/watch?v=knPJkg5lX1Q&t

[2]     Sifil, Ebûbekir, Sana Dînden Sorarlar, c. 2 , s. 296.

[3]     https://www.youtube.com/watch?v=knPJkg5lX1Q&t

[4]     l. g. v.

[5]     l. g. v.

B İ B L İ Y O G R A F Y A

A-KİTÂB

Hey’et, Fetâvâ-yı Hindiyye / Fetâvâ-yı Alemgiriyye, ( trc. Efe, Mustafâ ) Ankara, m. 1984-1988, Akçağ Yayınları.

İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr ale’d- Dürrü’l-Muhtâr, ( trc. Dâvûdoğlu, Ahmed – Taşkesenlioğlu, Mazhar – Savaş, Mehmed ) İstanbul, m. 1982-1988, Şâmil Yayın Evi.

el-Mâverdî, Ebü’l-Hasen Habîb, el-Ahkâmü’s-Sultâniyye: İslâmda Devlet ve Hilâfet Hukūku, ( trc. Şafak, Alî ) İstanbul, m. 1976, Bedir Yayın Evi.

Serahsî, Mebsût, ( trc. Hey’et ) 3. Tab’ı, İstanbul, m. 2016, Gümüşev Yayıncılık.

a. mlf. ,   İslâm Devletler Hukūku ( Şerhu’s-Siyeri’l-Kebîr ) , ( trc. Şimşek, Saîd – Sarmış, İbrâhîm ) Konya, m. 2001 , Eğitaş Yayınları.

Sifil, Ebûbekir, Sana Dînden Sorarlar, İstanbul, [ 1. cild ] m. 2009- [2. cild ( ocak ) ] 2015, Rıhle Kitâb.

eş-Şeybânî, Muhammed, es-Siyerü’l-Kebîr [ Serahsî’nin “İslâm Devletler Hukūku ( Şerhu’s-Siyeri’l-Kebîr ) ” adlı kitâbının metni ] , ( trc. Şimşek, Saîd – Sarmış, İbrâhîm ) Konya, m. 2001 , Eğitaş Yayınları.

Şeyh Bedre’d-dîn [ Simâvî ] , Letâifu’l-İşârât Şerhi / et- Teshîl: Şerhu Letâifu’l-İşârât, ( trc. Hey’et ) Ankara, m. 2012, T. C.  Kültür ve Turizm Bakanlığı.

Şeyhîzâde, Büyük İslâm Hukūku: Mecmau’l-Enhur / Mülteka’l-Ebhur’un Şerhi: Dâmâd Tercümesi, ( trc. Çelik, Mehmed ) İstanbul, m. 2008-2011, Yâsîn Yayın Evi.

eş-Şirbînî, Hatîb, Delîlleriyle Büyük Şâfiî Fıkhı: Muğni’l-Muhtâc ( Minhâcü’t-Tâlibîn Şerhi ) , ( trc. Duman, Soner ) İstanbul, m. 2009-2017, Mi’râc Yayınları.

Tahâvî, Mukâyeseli Hanefî Fıkhı: Tahâvî Muhtasarı, ( trc. Duman, Soner ) İstanbul, m. 2013, Bekâ’ Yayınları.

ez-Zencânî, Ebü’l-Menâkıb Şihâbe’d-dîn, Fıkhî Hükümlerin Usūlî Dayanakları ( Tahrîcü’l-Fürū’ ale’l- Usūl ) , ( trc. İltaş, Dâvûd ) Ankara, m. 2015, Ankara Okulu Yayınları.

B-İ N T E R N E T

https://www.youtube.com/watch?v=knPJkg5IX1Q ( Neşir Târîhi: m. 24  Nîsân 2017 ) [ Konuşmanın Yapılış Târîhi: m. 4  Mart 2017 ].

CEMÂL ÜNAL

İslâm Devletler Huḳūḳu

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu