Dârul Harb FetvalarıDarul İslamNamaz - OruçSual & Cevâb

Dâru’l-Harbde İhtilâm Olunca Gusül Abdesti Gerektiğini Yeni Öğrenen Kimsenin Hükmü

Dâru’l-harbde meşhur farzları bilmemek

Süâl: el-Fıkhu’l-İslâmiyye’de, dâru’l-harbde hidâyete eren bir kimse, o vakît îtibariyle üzerine farz olan 5 vakit namazlarını bir müddet edâ ettikten sonra, ihtilâm olduğu vakît gusül abdesti gerektiğini yeni öğrense, o vakte değin kıldığı namazlarını kazâ etmesi lâzime midir?

Cevâb: Hayır.  Lâzime değildir.

Zîrâ, dâru’l-harbde, “Şer’î hüküm bilinmeden vücûb sâbit olmaz.” şeklindeki, mes’elenin esâsını teşkil eden kâideye binâen 5 vakit namazı kılma, farz orucu tutma ve zekât verme gibi en meşhūr farzları dâhi bilmemek özürdür. Özrün illeti; Vücûbun sâbit olması için hükmü bilme imkânı dâru’l-İslâmda kat’i surette mevcûd olup, dâru’l-harbde ise tebliğ velâyetinin kesik olmasına binâen, büyük ölçüde gayr-ı mevcûd olmasıdır.

İLYÂS C. YILDIZ

İslâm Devletler Hukūḳu

İlgili Makaleler

4 Yorum

  1. Selamün aleyküm,

    Darül harbte (yani Hollanda’da) doğup büyüyen ve yaşayan geçmişte ve günümüzde meşhur dini bilgileri yani meşhur farzları bilmesede özür sayılırmı….?

    Bu ne demek?

    Yani dârülharbde meşhur farz ve haramları bile bilmeden günah işleyen (yani zina işleyen, adam öldüren, namaz kılmayan vesaire) mesul olmazmı….?

    Selametle kalın

    1. Aleykum selâm Ahmed bey. Dâru’l harb olan Hollanda gibi vilayetler de sahîh bilgi kendisine ulaşmadığından sebeb namaz, oruç, zekât gibi meşhûr olan dini emirleri bilemeyen kimse mâzurdur. Zirâ dâru’l-İslâmda külliyen mevcûd olmasının hilâfına dâru’l-harbde, tebliğ velâyetinin kesik olmasına binâen, hükmü bilme imkânının büyük ölçüde gayr-ı mevcûd olmakla bu gibi farzların kazâsı da gerekmez. Lakin adam öldürme, gasb, zinâ gibi cürmler her dinde yasak ve sual edildiğinde ehli tarafından aklen çirkin görülen fiiller olmak ile diyâneten mâzur olmayıp tevbe-i nasuh gerekir. Buna nazaran bu cürmleri işlediği bilinen kimse Dâru’l islâm toprağına gelse yapılan bu gibi fillerden hukuken mes’ul olmayıp had tatbik edilmez.

  2. Selamün aleyküm İlyâs kardeṣim,

    Başka bir konu hakkında sormak istediğim önemli bir soruyu sormak istiyorum.

    Hazreti İbni Abbas’ın (r.a.) bir konuda, mesela bir mümini öldüren müminin tevbesinin birinde kabul olmaz diğerinde kabul olur demesinin hikmeti nedir…?

    Bu sahih bir hadisemi dayanıyor?

    Katilin (yani müminin mümin öldürmesinden sonra) tevbesi kabul olurmu?

    Kasten adam öldürmek nedir?

    Burda kasten kelimesi ne demek?

    Soruyu tam nerde soracağımı bulamadığımdan burdan soruyorum.

    Allah’a emanet olunuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu