BankaDârul Harb FetvalarıKrediSual & Cevâb

Şerîat-ı Muhammediyye’de, Daru’l-harbde fâiz almanın ve vermenin hükümleri nelerdir?

Suâl : Şerîat-ı Muhammediyye’de, daru’l-harbde fâiz almanın ve vermenin hükümleri nelerdir?

Cevâb: Umûmî olarak;

1- Fâiz akdinin/muamelesinin yapıldığı mahallin dâru’l-harb hudûdları dâhilinde olması.

2- Fâiz akdi/muâmelesiniyapan mü’min kimsenin, dâru’l-harbe, dâru’l-harb reîsinin izniyle/pasaport-vize ile girmiş olması veyâhūd dâru’l-harb tebeâsından olması.

3- Fâiz akdi/muâmelesi yapan mü’min kimsenin, işbu fâiz akdini/muâmelesini yapdığı kimsenin harbî olması.

4- Fâiz akdi/muâmelesi yapan mü’min kimsenin, harbî ile yapdığı fâiz akdinin/muâmelesinin herhangi bir cebir, aldatma, yalan, hîle olmaksızın, tamâmen harbînin rızâsıyla tehakkuk etmesi.

5- Fâiz akdi/muâmelesi yapan mü’min kimsenin, harbî ile yapdığı fâiz akdinden/muâmelesinden mutlak kârlı çıkması.

Şeklindeki işbu, Hanefî mezhebinin temel menba’ kitâblarından çıkarıp, şerh etmek ve maddelemek sūretiyle kayıd etdiğim şartlara istinâd edilerek alınan ve verilen her nev’ fâiz câiz/halâldir kâidesi esâs olmakla birlikde, fâiz akdi/muâmelesi yapılan kimsenin mü’min bir harbî olması hâlinde, işbu kimseden alınan her nev’ fâiz tenzîhen mekrūh olur.

Zîrâ, Şerîat-ı Muhammediyye’ye binâen, dâru’l-İslâmda vücûd bulan mâl emniyyeti gayr-i mü’min harbîlere ne dînen ne de hukūken, mü’min harbîlere ise, sâdece hukūken şâmil değildir.

Lâkin, fâizi alan taraf olunduğunda, umumî olarak, mezkûr şartların tamâmının vücûd bulmasının aksine, fâizi veren taraf olunduğunda, umûmî olarak, mezkûr şartların 1, 2, 3 ve 4 numaralı olanlarının vücûd bulmalarına rağmen, 5 numaralı şartın (meselâ, banker olan harbî bir mü’minin, harbîlerin mevdûâtını çalışdırmak sūretiyle elde etdiği kârın cüz’î bir mikdârını, işbu hârbilere fâiz olarak vermesi veyâhūd aylık kirâlama ücreti 1.500 Euro, satış fîi 142.000 Euro ve 9 senelik kirâlama ücreti ise, 162.000 Euro olan veyâhūd herhangi bir eve veyâhūd işbu mikdâra yakın bir paraya/altına/mâla mâlik olmayan, kirâcı olan harbî bir mü’minin, ihtiyâcât-ı zarūriyyesinden olan işbu evi satın almak için herhangi bir şekilde işbu mikdâr parayı/altını borç olarak bulma imkânının ve baş vurabileceği herhangi bir İslâmî mü’essesenin aslâ ve kât’â mevcûd olmamasından ötürü çekdiği sâkıt fâizli krediye binâen, bankaya cem’an 162.000 Euro ödemekle mükellef olduğu bir hâlde, cem’an 9 senenin nihâyetinde sâdece 20.000 Euro mikdârındaki cüz’i bir parayı fâiz alarak vermekle, kirâ ödeyerek aslâ ve kat’â sâhibi olamadığı evin sâhibi olması gibi mezkûr 5 şartın sūret-i kat’iyyede vücûd bulduğu vesâire husūsî fâiz muâmelâtı müstesnâ) umûmî olarak vücûd bulmamasından dolayı, dâru’l-harbde de, umûmî olarak, fâiz vermek sūret-i kat’iyyede harâmdır.

CEMÂL ÜNAL

İslâm Devletler Huḳūḳu

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Esselamu Aleyküm. Hocam merhabalar. Ben size bir soru sormak istiyorum.

    1-) Darül Harbte bir müslümanın bir harbîye faizle para vermesi helaldir.(İktisâdî yönden gelişme ilkesi)

    2-)Bir müslümanın bir harbîden faizle para alması ise haramdır. (Çünkü onu güçlendirir.)

    Ölçüler bunlar.

    Peki bir müslüman, kendi geçimini sağlama yahut güçsüz olduğu için İslâmî teşkilatları kurma ve kalkındırma amacı ile bir harbîden 30 bin lira borç para alsa +7 bin lira faizi harbîye ödeme kaydıyla… Bu 30 bin lirayı borsada işletip 57 bin lira yapsa… 57binin 30 bin borç + 7 bin faiz olarak geri verse ve ortada hiç bir şey yokken harbînin parasıyla 20 bin lira kazanmış olsa (yani ona vereceği 7bin faiz karşılığının 3 katı kazansa) harbîden faizle para almak meşrû’ olur mu?

    Anlatmak istediğim şey; harbîden faiz almak konusu gibi görünse de aslında harbî ile müslüman arasında stratejik bir yön kurmak ve onun sermayesini kullanarak kendine maliyet akıtmak olarak gösterilebilir mi? Bir pay ona, bir iki pay müslümana şeklinde.

    Müsait olduğunuzda cevabınızı bekliyorum. Saygılarımla

    1. Hâkan Bey ve aleyküm selam, merhaba! Vakıâ beyan kıldığınız 1.madde doğru ammâ 2. “Bir müslimin bir harbîden fâizle para alması ise harâmdır” şeklindeki mâdde ise yanlışdır zîrâ “Çün ki, onu güçlendirir” her hâl ü kârda cârî değildir imdi “Ölçüler bunlar” olmayıp ilgili eserlerimde beyân kıldığım fâizin tehakkukuna mâni’5 şartın vücûd bulmasıdır. Borsada muâmele yapmak, mevzû’-bahis şartların sonuncusu olan “müslimin, mutlak kârlı çıkması” nın vücûd bulmadığını kesin olarak göstermekdedir ki o hâlde zâten yapılan akid/muâmele bâtıldır. teşekkür, hürmet ve 2 cihan saadeti duasıyle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu